GÖZLEMCİNİN OBJEKTİFİNDEN “SİİRT’İN DEĞERLİ MİRASI: HACI HÜSEYİN AĞA VAKFI VE MEHMET EMİN ERTEKİN’İN HİZMET ANLAYIŞI”

Yayınlama: 13.10.2025
182
A+
A-

Siirt’in kültürel, sosyal ve manevi hafızasında derin izler bırakan Hacı Hüseyin Ağa Vakfı, sadece taşınmazlarıyla değil; aynı zamanda yoksul, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerine uzanan şefkat eliyle kentin en büyük değerlerinden biridir. Bugün binlerce gayrimenkule sahip olan bu köklü vakıf, kurucusunun hayır anlayışını nesiller boyunca yaşatarak Siirt’in sosyal dayanışma ruhunu ayakta tutmaktadır. Ancak son dönemlerde bu kıymetli mirasın amacının dışında kullanıldığına dair örnekler kamuoyunda sıkça gündeme gelmektedir. Birden fazla dairesi, evi veya gelir kaynağı olan bazı kişilerin, vakfa ait lüks konutlarda oturup kendi mülklerini yüksek kiralarla kiraya vermesi, vakfın kuruluş felsefesiyle taban tabana zıttır. Öte yandan, gerçekten ihtiyaç sahibi olan ve kirasını ödeyemeyen pek çok vatandaş ise bu imkanlardan yararlanamamakta, adaletsizlik duygusu derinleşmektedir. Bu noktada dikkatler, Vakıf Mütevellisi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Emin Ertekin’e çevrilmektedir. Ertekin, göreve geldiği günden bu yana yalnızca vakfın mal varlığını korumakla kalmamış; aynı zamanda bu mirasın gerçek sahiplerine ulaşması için özveriyle çalışmaktadır.

“Vakıf, sadece bina değildir; adalet, merhamet ve sorumluluk demektir.”

Mehmet Emin Ertekin’in vizyonu, klasik bir idarecilikten öte, vakıf ruhunu yeniden ihya etme gayreti taşımaktadır. O, sık sık “Vakıf malları milletindir, vakıf hizmeti kul hakkına girmemelidir” sözleriyle bu anlayışı vurgulamaktadır. Bu nedenle Siirt’teki vakıf taşınmazlarının adil, şeffaf ve ihtiyaç odaklı biçimde değerlendirilmesi için yeni projeler geliştirmekte; aynı zamanda vakıf bilincini toplumun tüm kesimlerine anlatma çabası göstermektedir.

Adaletli yönetim, kalıcı hizmet, Hacı Hüseyin Ağa Vakfı, geçmişten bugüne Siirt halkının vicdanında “hayır kapısı” olarak anılmıştır. Ancak bu kapının açık kalabilmesi, emanetin ehline verilmesi ile mümkündür. Mehmet Emin Ertekin’in liderliğinde, bu köklü vakfın yeniden “adalet ve merhamet” ekseninde yönetilmesi, Siirt’in hem manevi hem sosyal geleceği açısından büyük bir kazanç olacaktır. Gerçek hayır, sadece vermekle değil; doğru kişiye, doğru zamanda, adaletle ulaştırmakla olur. Bu anlayışı yaşatan her isim gibi, Mehmet Emin Ertekin de Siirt için sessiz ama derin bir hizmet yürütmektedir. Yakın zamanda Vakıflar Genel Müdürü’nü Siirt’e davet ederek kentin tarihi ve kültürel mirasını yerinde tanıtan Ertekin, hem Siirt’in tanıtımı hem de vakıf eserlerinin restorasyonu için önemli girişimlerde bulunmuştur. Bu ziyaretler sadece bir nezaket turu değil; Siirt için kalıcı projelerin temellerinin atıldığı stratejik adımlardır.

Gerçek ihtiyaç sahipleri için “Adil Dağıtım Modeli”

Ertekin’in üzerinde titizlikle durduğu konulardan biri de, vakıf konutlarının hak edenlere ulaşmasıdır. Hacı Hüseyin Ağa Vakfı’nın asıl amacına dönmesi için halk olarak bilinçlenmemiz, iyi niyetleri suiistimal etmememiz lazım. Kapsamlı bir denetim ve yeniden düzenleme sürecinin başlatılması gerekmektedir,

Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde vakıf taşınmazlarının kiralama süreçlerinde sosyal inceleme kriterlerinin güçlendirilmesi, gelir durumu yüksek olanların vakıf konutlarından çıkarılarak, yerlerine gerçek ihtiyaç sahiplerinin yerleştirilmesi yönünde bir çalışma yapılması bekleniyor.

Siirt için örnek bir vizyon

Mehmet Emin Ertekin’in gayretleri sadece Hacı Hüseyin Ağa Vakfı’yla sınırlı değildir. O, aynı zamanda Siirt’in tarihî eserlerinin korunması, vakıf kültürünün genç nesillere aktarılması ve sosyal yardımların sistemli biçimde yürütülmesi için birçok projeye öncülük etmektedir.

Bugün Siirt’te vakıf mallarının sadece taşınmaz değil, birer emanet olduğuna dair farkındalık artıyorsa, bunda Mehmet Emin Ertekin’in emeği ve samimi çabalarının payı büyüktür.

Saygılarımla..

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.